Milli Takım ve Jenerasyon Problemi


A Milli Takım, bu hafta çok önemli 2 maç oynayacak.Arnavutluk ve Moldova maçları gruptaki yol haritamızı önemli ölçüde belirleyecek.
Temennimiz, iki maçı da kayıpsız geçerek gruba iddialı bir başlangıç yapmak...
Nasıl ki, 4 büyükler için şampiyonluğun şifreleri, Anadolu takımlarıyla yapılan maçlar olduğu gibi, A Milliler için de aynı kural geçerli.Bunu söylerken, grubumuzda son Dünya şampiyonu Fransa ve futbol yıldızımızın bir türlü barışamadığı İzlanda'nın da olduğunu unutmayalım.

Milli Takım'da kısa bir süre önce Lucescu'nun yerine Şenol Güneş göreve getirilmişti.

-Peki, Milli takım Lucescu döneminde ne yaptı?
Lucescu döneminde, sonuçlardan daha çok "Milli Takım gençleşti" ve "Genç Jenerasyon" gibi sesler yükselmişti.Aslında bu yazının da temel konularından birisi Milli takımda oluşturulmak istenen "Jenerasyon"

Milli takımın 2002 Dünya Kupası'nda 3.lüğü elde etmesinin en büyük sebebi yakalanan jenerasyon adı altında anlatılır.Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazanan kadrosunun 2002'de ki Milli takımın iskeletini oluşturması bunun en net sebebi.Çünkü bir arada oynama alışkanlığı olan futbolcuların, başarılı olmak için önemli bir avantajları olduğu çok açık.
Aslında bu jenerasyonun oluşturulduğu ilk turnuva 1993 Akdeniz oyunlarıydı.Bu turnuvaya Fatih Terim önderliğinde katılan U17 Milli takımımız, finalde Zidane'lı Fransa'yı yenerek şampiyonluğa ulaşmıştı.O kadronun önde gelen isimleri Sergen Yalçın,Bülent Korkmaz,Hakan Şükür gibi oyunculardı.
Tıpkı Lucescu'nun A Milli takımda oluşturmaya çalıştığı "Genç Milli Takım" mottosu gibi.Lakin ortada önemli bir fark vardı o da; Lucescu bunu A milli takımda yapmaya çalışırken yukarıda bahsettiğim kadro U17 Milli takımıyla oluşturulmuştu.Yani demem o ki, jenerasyon alt yaş gruplarında oluşturulur ve oynama alışkanlığı kazandırılarak bu gençler geleceğin A takım kadrosunu oluşturur.

A Milli Takımda Genç Jenerasyon
A Milli Takımda, Lucescu döneminde yaş ortalaması düşerken, alınan sonuçlar yüzleri güldürmedi."Kesinlikle gençleşeceğiz!" diye yola çıktık ve sonunda hüsrana uğradık.

Bana Sorarsanız,
Milli Takımda genç ve formda oyunculara elbette ki şans verilmelidir.Lakin "formda" kelimesinin tekrardan altını çizmekte fayda görüyorum.A Milli takımda yeni bir jenerasyonun oluşmasının çok zor olduğunu düşünüyorum.Çünkü birbiriyle oynama alışkanlığı olmayan futbolcuları senede 2-3 defa bir araya getirerek bunun yapılması çok zor.

Tekrardan söyleyelim ki;
Galatasaray, 2000'de UEFA'yı kazanırken, ilk 11'in çoğunluğu Türk oyunculardan oluşuyordu.Ve aynı oyuncular Milli takımlarda da beraber oynama şansına sahiplerdi.
Fakat şuan Milli Takımımız farklı takımlardan parça parça oyunculardan oluştuğu için beraber oynama alışkanlığı,uygulanmak istenen taktiksel anlayış,mantelite veya motivasyonun uygulanması işleri daha da zorlaştırıyor.

Benim fikrim,
A Milli Takım da yeni bir jenerasyon oluşturmaktan daha çok hemen performans alabileceğimiz oyuncuların yer almasıdır.Jenerasyon çalışmasının alt yaş gruplarından başlamasının taraftarıyım.Çünkü Milli takıma genç oyuncuları alacağız diye kendi kulüplerinde bile oynamayan  oyuncuları çağırıyoruz.Ve yine kaybeden biz oluyoruz.
Şenol Güneş, açıkladığı Milli Takım kadrosunda Emre Belözoğlu ve Burak Yılmaz gibi şuan formda olan oyunculara yer verdi.Bu bakış açısından dolayı kendisini tebrik ediyorum.
Şenol hocama yeni görevinde başarılar diliyorum.

Bu ülke güzel günleri görmeyi hak ediyor!
Görüşmek Üzere...